Çocuklarımızın
tüm dünyayı kasıp kavuran salgın yüzünden okullarına uzun bir süre ara
verdiler. Mart ayı itibari ile başladıkları okullarına ve okullarda oluşan yeni
şartlara uyum sağlamaları için neler yapılmalı, çocuklarımızı hangi alıştırma
süreçlerinden geçirmeliyiz?
Online eğitim
içinde çocuklarımızın en çok etkilendiği konu aslında öğrenme dinamiklerini
değiştirmek zorunda kalmaları oldu. Okulda sosyal ortam içinde öğretmeni ve
arkadaşları ile doğrudan iletişim halinde iken, tüm süreci bir ekran karşısında
yaşayarak, dokunmadan, hissetmeden, dahil olma zorunluluğunu yaşamadan bambaşka
bir ortama birden dahil olmak çocuklarımızı çok yıprattı.
Okullar
açıldıktan sonra kademeli olarak eski haline dönecek olan süreç içinde tekrar
uyum yakalamaya çalışan çocuklarımıza yaklaşımımız nasıl olmalı?
Öğretmenleri ile
düzenli iletişim halinde olup çocuğumuzun sınıftaki ruh hali ile ilgili düzenli
bilgi edinmeliyiz. Ruh haline göre evde çocuğumuza vereceğimiz telkinleri
ebeveynler olarak önden iyice planlamalı herhangi bir çelişki yaşamadan
çocuğumuzun sürece tekrar alışması için nelere ihtiyaç duyduğunu anlamaya
çalışmalıyız.
Çocuklarımızı
dinlemek ve onların eğitim sürecinde muhattap olduğu insanlarla çocuğumuzu
rahatsız etmeyecek düzeyde takip etmek, bu süreç geçişinde çocuklarımızın
ihtiyaçlarını anlayabilmek adına büyük önem taşıyor.
Çocuklarımızın
bu süreçte tüm online eğitimi terk etmeleri de doğru bir davranış değil.
Özellikle zeka gelişimi için yapılan etkinliklerin tamamına devam etmeli ve
sosyal hayatında da işine yarayabilecek her türlü egzersizi yaparak uyum
sürecini hızlandırmalıyız.
Dünya’da her yüzyılda
onlarca kitlesel olay yaşanıyor. Çocuklarımızın eğitimi ve gelişimi tüm bu
olaylara rağmen sürmeli ve devam etmeli.