Doğa bilimlerinde sıkça başvurulan geçmiş, şimdi
ve gelecek arasında ki bağlantı doğada yaşayan ve gelişen insanoğlunu
gözlemlerken de kullanılmaktadır. Kişinin gelişiminin başlaması, devamı ve
durması fiziki etkenlere bağlı olmakla birlikte çevresel faktörler ve kişinin
alışkanlıklarına da bağlıdır.
Çevremizde 50 – 60 yaşından sonra üniversite
okuyan, 80 yaşında okuma yazma öğrenen vb. birçok başarı hikayeleri ile dolu.
Peki zekanın gerçek gelişimi ve çalışma verimliliği aslında hangi yaşa kadar
çok etkili ve kişinin gelişimine doğrudan katkı sunan bir yapıya sahip?
Zeka gelişimi doğumla birlikte başlayan, teorik ve
uygulamalı farklı alanlarda edinilen tecrübe ile gelişimine devam eden, en
büyük atılımını ise birkaç farklı dönemde yapan bir olgudur. Bu bilgi ışığında
zeka gelişimine bakıldığında çocukların 3-15 yaş arası en aktif öğrenme
aktivitesinin olduğu bir dönem olarak dikkat çekmektedir.
Bu dönem ortalama her insanda zekanın en hızlı
geliştiği dönemdir demek doğru bir önermedir denilebilir.
Peki bu
dönemin diğer dönemlere etkisi nedir?
Çocukların en hızlı gelişimi 3-15 yaş arasındadır.
Bunun sebebi fiziki yeterliliklerinin olgunlaşması, çocukların sosyal
kabiliyetlerinin artması ve çevre ile ilişkilerinin kuvvetlenmesidir
denilebilir. Kişi bir çok yeteneğini bu yaş grubunda anlar ve geliştirmeye
başlar. Bu dönemde geliştirilmeye başlanan yetenekler kişinin benzer konularda
öğrenim sürecini hayatının diğer dönemlerinde hızlandırdığı gibi kişiye
sağlayacağı özgüven sebebi ile sosyal ilişkilerinde daha başarılı bir birey
olmasını da sağlamaktadır. Kişinin yeteneklerini keşfetmesi sadece spor, müzik,
sanat vb. etkinliklerle değil aynı zamanda zihni etkinliklerle de gelişen bir
süreçtir.
Yani bir çocuğun birçok farklı konuda yeteneği
olabileceği gibi, zekasını hayatının her alanında farklı konularda
kullanabilmesi çocuğun her alanda daha farklı yeteneklerini de ortaya
çıkartmasını sağlar.
Çocuğun hayatla olan bağını anlamlandırabilmesi,
çevreyi ve doğayı doğru algılamasına ve gözlemleyebilmesine bağlıdır.
En basiti perspektifi algılayamayan bir zihin ne
sanat ne spor ne de müzik yapabilir. Bu önerme ile çocuklarda sadece fiziki
gelişimin yeterli olmadığını anlamak çokta zor değildir.
Peki
çocukların fiziki gelişimlerini azami yaşadıkları bu dönem nasıl daha verimli
hale getirilebilir?
Özellikle ülkemizde ki ebeveynlerde çocukların
kitap başında ders çalışması çocuğun gelişimine doğrudan katkı sağlayan bir
olgu olarak görülür. Bu durum çocuğun farklı yöntemlerle öğrenebilirliğini
kısıtlamakla birlikte çağın gerisinde bir anlayışla çocuğun sosyal hayattaki gelişimini
de olumsuz etkileyen istenmeyen durumların oluşmasına sebep olabilir.
Çocuğun çağın gereksinimlerine uygun, ancak
öğrenebilirliğine doğrudan katkı sağlayacak yöntemlerin keşfi ve bu yöntemlerin
çocuklarda uygulanması çocuğun geleceği için büyük önem taşımaktadır.
Bilsemonline, çocukların gelişimine doğrudan katkı
sağlamakla birlikte gelecekte hayatı ve fikirleri anlamaları noktasında
çocukların zekasının olumlu gelişimine de katkı sağlamaktadır. Aynı zamanda
çağın tüm gereksinimlerine uygun sistemi ile çocukların gelişimi için en uygun
online zemini ülkemiz çocukları hazırlamıştır ve geliştirmektedir.