Üstün Yetenekliler Mükemmeliyetçilik | Bilsem Sınavına Hazırlık ve Konsantrasyon | Bilsem Sınavı Kaydı ve Hazırlık | Bilsem
Üstün zekâlı ve yetenekli öğrenciler genellikle akademik başarılarının yüksek olması nedeniyle sistem tarafından desteklenmesi gereken öğrenci grupları arasında görülmemektedir, hâlbuki bu öğrenciler sahip oldukları farklı zihinsel, duygusal ve kişilik özellikleri nedeniyle mutlak surette desteğe ihtiyaç duymaktadırlar. Alan yazında üstün zekâ ve yetenek ile ilgili kabul edilmiş tek ve net bir tanım bulunmamakla birlikte 1972’de yayınlanan Marland Raporunun tanımı yaygın şekilde kullanılmaktadır. Bu tanıma göre üstün zekâlı ve yetenekli birey alışılmamış üstün yetenekleri sayesinde yüksek performans gösterebilen bireylerdir. Üstün performans gösteren bireyler bazı yetenek veya özelliklerin biri ya da birkaçının kombinasyonlarını gösterirler. Bu yetenekler arasında genel zihinsel yetenek, özel akademik yetenek, yaratıcı veya üretken düşünme, liderlik yeteneği, görsel ve performansa dayalı sanat yeteneği ve psikomotor yetenek sayılabilir (Akt. Kanlı, 2007).
Üstün yetenekli bir çocuğa sahip olabilirsiniz. Yazımızı buradan okuyabilirsiniz.
Üstün zekâlı çocukların normal akranları ile karşılaştırıldığında zihinsel, sosyal, kişilik ve fiziksel boyutlarda daha farklı bir gelişim süreci içerisinde oldukları alandaki pek çok araştırmacı tarafından vurgulanmaktadır (Clark, 2007). Üstün zekâlı çocuklar sosyal açıdan dış dünyayla etkileşimde olgundurlar. Toplumsal problemleri hissederler, çözüm ararlar, başkalarının ihtiyaçlarına, duygu ve düşüncelerine değer verirler (Silverman, 1993). Fakat üstün zekâlı çocukların sosyal gelişiminde bazı çelişkiler de bulunmaktadır. Üstün zekâlı çocuklar arasında da her çeşit uyumsuzlukların, davranış problemlerinin ve çeşitli problemlerin olduğu bir gerçektir. Bir yandan araştırmalar üstün çocukların oldukça iyi bir sosyal uyumları olduğunu belirtirken; diğer yandan klinik deneyimler bu uyumlu bireylerin birçoğunun büyük bir yalnızlıktan dolayı acı çektiklerini ve kendi idealleri ile topluma ayak uydurma istekleri arasında içsel bir çelişki yaşadıklarını ortaya koymaktadır (Silverman, 1993).
Üstün zekâlı öğrencilerin yukarıda da kısaca belirtilmiş olan farklı zihinsel ve duyuşsal özelliklerinden dolayı farklı özelliklere sahip olabilecekleri düşünülmektedir. Mesela pek çok eğitimci ve araştırmacı (Parker & Adkins, 1994; Silverman, 1993; Webb, 1994; Rimm & Maas,1993) üstünlük kavramını mükemmeliyetçilik ile bağlantılandırmıştır. Son yıllarda yapılan bazı çalışmalarda üstün öğrencilerin benlik kaybı (Delilse, 1990), başarısızlık (Reis, 1987), depresyon (Delilse, 1990) ve umutsuzluk-kaygı (Kline & Short, 1991) gibi duygusal çalkantılar yaşadıkları ortaya konulmuştur.
Birçok üstün yetenekli kendilerine ulaşılması zor
amaç ve hedefler saptayarak kendilerini mükemmel olmaya zorlarlar. Bu dışsal
taleplerden daha çok içsel baskı olarak ortaya çıkar. Oldukça gelişmiş hayal
güçlerini kullanarak sıra dışı ürünler ortaya koyma konusunda yönelimlidirler
ve yaptıklarını her zaman en mükemmel olanlarla kıyaslarlar. Kendilerine
profesyonel standartlar belirlerler ve beceri geliştirme sürecinde
sabırsızdırlar (Perrone, 1983). Roberts ve Lovett (1994) üstün zekâlı
çocukların mükemmel olma gereksinimi geliştirmelerine sebebiyet veren bir dizi
içsel ve dışsal kuvvetle karşılaştıklarını ifade etmektedirler. Onlara göre
üstün öğrenciler mükemmeliyetçilik için sosyal olarak tanılanmış bir standardın
varlığını algılamakta ve kendilerini bu kalıba uydurmaya çalışmaktadırlar.
Bunun yanı sıra mükemmeliyetçiliği kendi değerlerini ortaya koymalarını ve
ispatlamalarını sağlayan bir araç olarak gördüklerini de ifade etmişlerdir.
Webb (1994) üstün öğrencilerin biz dizi potansiyel problemle karşı karşıya
olduklarını ve bunlardan birsinin de mükemmeliyetçilik olduğunu ifade etmiştir.
Ona göre üstün öğrencilerin yaklaşık %15-20’si mükemmeliyetçilik nedeniyle
yaşamlarının bir döneminde sorun yaşamaktadırlar. Delisle (1990) ise üstün
zekâlılarda mükemmeliyetçiliğin duygusal sorunların ve hatta intiharın temel
kaynağı olduğunu savunmuş ve mükemmeliyetçi ergenlerin kendi öz değerlerini
bireysel başarıları ekseninde algıladıklarını ve her hangi bir başarısızlık ya
da yenilginin gururlarını yıkıma uğrattığını iddia etmiştir.
Bu sebeple çocuğunuzun konsantrasyonunun
arttırılması yapılması gerekenler çocuğunuzun başarısızlıklara verdiği tepkiyi
yönlendirmek şeklinde olmalıdır. Çocuğunuz başarısızlığı bir gurur kırılması
olarak algılaması durumunda, başarısız hissettiği konuda ya standartlarının
düşürülmesi ya da daha iyi çalışması konusunda teşvik edilmelidir. Ancak daha
çok çalışma konusunda teşvik etmeden önce başarılı olmak için belirlenen
standart iyi belirlenmeli çocuğa stres yükleyecek bir süreçten kaçınılmalıdır.
Bilsem ONLINE çocuğunuzun eğlenirken öğrenmesini
sağlarken herhangi bir sınava ya da eğitime tabi tutulduğunu anlamadan sadece
eğlenceli sorular çözerek vakit geçirdiğini düşünmesini sağlayarak Bilsem
sınavları ile birlikte tüm akademik hayatına iyi bir hazırlık altyapısı sunar.
Bilsem Sınavı’na en iyi hazırlık için lütfen tıklayın
Çocuklarda Motor Becerilerin Gelişimi ve Bilsem
Online yazımızı okuyabilirsiniz.