Aile yapısının ve ailenin çocuğa karşı tutumlarının, çocuğun kişilik gelişimi üzerinde oldukça büyük rol oynadığı tüm kuramcıların birleştiği bir konudur. Demokratik, baskılı/otoriter, ilgisiz/kayıtsız, gevşek, kararsız ve koruyucu ana baba tutumu olmak üzere çeşitli ana-baba tutumları belirlenmiştir. Ana-baba tutumunun çocuğun üzerinde etkisi olacağı muhakkaktır.
Çocuğuna karşı
ilgisiz olan ve onu ihmal eden ana-baba tutumunda, çocukta; şiddet, kendine
saygı ve denetim azlığı, bozuk aile ilişkileri şeklinde beliren problemler ortaya
çıkar (Ekşi, 1990). En etkili ana-baba tutumu olan demokratik ana-baba
tutumunda ise ebeveyn çocuğunu denetlemekten kaçınır, amacına ulaşmak için
baskı yerine mantık ve manipülasyonu kullanır (Baumrind, 1966). Baldwin (1948),
demokratik aile ortamında yetişen çocukların planlı, yaratıcı ve orijinal
düşüncelere sahip oldukları için denemeye ve keşfetmeye meraklı olduklarını belirtmiştir.
Pek çok araştırmacıya göre ana-baba tutumları öğrencilerin akademik başarısı üzerinde
etkilidir.
Sınav Kaygısı, kişinin hafif bir tedirginlikten, kötü bir şey olacakmış gibi hissettiği sıkıntı, endişe ve panik derecesine varan yoğunluklarda yaşanan bir duygudur. Kaygı ile korku birbirine yakın anlamlı bu yüzden de karıştırılan kavramlardır. Bilinçli olarak, tehlikeye karşı gösterilen duygusal tepki korku, bilinçdışı olan ve nesnesi kişi tarafından tanınmayan, iç kaynaklı tehlikelere karşı gelişen tepki ise kaygıdır. Kaygıya sebep olan ortamlar kişiden kişiye, toplumdan topluma farklılık gösterebilir.
Öğrenme gücümüzü harekete geçirecek
düzeyde yaşanacak kaygının kişiyi güdüleyici ve teşvik edici işlevleri de
vardır. Okul hayatında en sık yaşanan kaygı; ölçme ve değerlendirme
aşamalarında yaşanan sınav kaygısıdır.
Sınav kaygısı, bir değerlendirme durumunda ya da sınav ortamında yaşanan,
fizyolojik, davranışsal ve bilişsel öğeleri olan; hoşlanılmayan, yoğun bir
gerginlik durumudur. Spielberger kaygıyı, durumluk ve sürekli kaygı olmak üzere
ikiye ayırmıştır (Anshel, 1994). Her insan tehlikeli durumlarda kaygı, korku ve
tedirginlik duyar. Bu kaygı normal ve geçicidir. Spielberger, buna durumluk kaygı
adını vermektedir. Dıştan gelen tehlikelere bağlı olmayıp, kişinin öz değerlerinin
tehdit edildiğini düşündüğü, sürekli huzursuz ve stres içinde yaşadığı kaygıya
ise sürekli kaygı denir. Buna göre sınav kaygısı durumluk bir kaygıdır.
Akademik başarı ile sınav kaygısı arasındaki ilişkiyi inceleyen araştırmalarda genel olarak akademik başarının sınav kaygısından önemli derecede etkilendiği ortaya konulmuştur. Bu araştırmalardan elde edilen sonuçlar genel olarak sınav kaygısı yüksek olan bireylerin, düşük olanlara göre, sınavlarda daha düşük performans gösterdikleri görüşünü desteklemektedir
Sınav kaygısı yüksek olan bireyler,
bilişsel yeteneklerini yeterince ortaya koyamadıkları için, daha düşük statülü,
değerlendirme ve rekabetin daha az olduğu mesleklere yönelmektedir.
Özetle sınav kaygısı akademik başarıyı olumsuz etkilemektedir denilebilir
(Steinberg, 1996).
Bilsem Sınavları bilinen tüm sınav sistemlerinden farklı olarak 2 aşamada
gerçekleşmektedir. İlk aşamasında tablet formlu bir bilgisayar ile çocuğa
mantık soruları yöneltilmekte, bu sınav sonrası çocuklar mülakata
katılmaktadırlar. Bu sınav sistemi soruları ve çözüm aşamaları pozitif bilim
konularından farklı olarak 3 boyutlu düşünme ve muhakeme yeteneklerini ölçecek
şekilde dizayn edilmiştir.
Çocuklarımızın günümüz dünyasında teknoloji ile arası gayet iyidir. Ancak
tablet bilgisayar üzerinde sorunun algılanması, çözümü ve muhakeme
yeteneklerini gösterebilmesi için
gerekli pratik olmadan çocuk üstün yetenekli olsa dahi bu sınav
sisteminde başarılı olmaması beklenebilir.
Bilsem Sınavlarına hazırlanan, katılmak isteyen tüm çocukların soru sistemi
ve beklenen analitik yaklaşımı deneyimleyebilmeleri için benzer sistemlerde bir
hazırlık yapmaları kaçınılmazdır. Bilsem Online bu aşamada çocukların Bilsem
Sınavlarına hazırlanmaları, rutin akademik yaşantılarında zeka, muhakeme, hayal
gücü, görsel zeka, çözümleme, konsantrasyon, mantık ve dikkatinin gelişmesine
katkı sağlayabilmeleri için mükemmel bir çözüm önerisi sunmaktadır.
Sınav kaygısının oluşmamasının en iyi yolu; önemli olan sınav değil gelişim
olduğunun çocuklara ve ebeveynlere öğretilebilmesidir.