Çocuklarımız 2
boyutlu nesneleri kavramaya başladıktan sonra ışık saçan ve gündelik hayatta
bol bol kullandığımız cihazlarımıza bağımlı hale geliyorlar.
Bu bağımlılık
temelde bizim bağımlılığımızın çocuklara yansımasından başka bir şey değildir.
Bu durumdan kendimizi kurtaramıyorsak, çocuklarımızın bu tekolojiyi tanıma
evrelerine verimli bir şekilde cevap verebilmeliyiz.
Online dünyanın
en büyük zararı pedagoglar ve psikologlar tarafından, çocuların hayal dünyasını
köreltmesi, üretim ihtiyacı duymadan doğrudan tüketime odaklanması ve
hayatlarının ilerleyen dönemlerinde çocukken edinemedikleri yetenekleri
kazanabilmek için daha çok zaman ve sorunla mücadele etmek zorunda kalmaları yönünde
açıklamaktadır.
Peki online
dünyada gerçekten üretebilmek ya da çocuklarımızı bu dünyaya alıştırırken hangi
yolları izlemek bahsedilen bu zararlardan bizi korur?
Bu yazımızda buna değineceğiz.
Çocuklar herhangi
bir beceriye sahip olmadan dünyaya gelirler. Kimisinin doğuştan gelen,
akranlarından daha üstün ya da zayıf olduğu, fizyolojik veya mental
farklılıklar olsa da tüm çocuklar en kaba tabirle çevresel etkenlere bağımlı
olarak büyür ve gelişir.
Çevresel
faktörlerin nispeten kontrolü yapılabilir görünse de şans faktörü çocukların
büyümesinde büyük önem taşır. Peki şans faktörü kontrol edilebilir mi?
“Bana balık
verme balık tutmayı öğret”
Birçok dahinin hayatı incelendiğinde nasıl çevrelerde büyürlerse büyüsünler sorunlara yaklaşımları ve çözme becerileri, onların başarılı olmalarına sebep olmuştur. Bu yetenek ( sorun çözme yeteneği) çoğu zaman çevresel faktörler sayesinde kazanılmış ve kişileri başarıya ulaştırmıştır.
Çocuklarımızın
özellikle eğitim hayatı öncesi ezber ve tüketim kültürünün bir bireyi olmadan
üretmeyi ve öğrenmeyi öğreterek onlara daha büyük faydalar sağlamak mümkündür.
Peki bu ucu
bucağı olmayan online dünya da çocuklarımızı bu şekilde nasıl yetiştirebiliriz?
Öncelikle
elektronik cihazları çocuklarımıza yasaklamak büyük bir hatadır. Çocuğumuza
cihazın nasıl açılıp kapandığını öğrettikten sonra istediğini yapabileceği
yüksek serbestli bir zaman dilimi ayırmak da büyük hatadır.
Doğrusu,
çocuklarımızın oynarken öğrenebileceği, rekabete girebileceği, gerçek hayatta
düşünsel sorularla karşılaşabileceği oyunlara yönlendirmek ve bu konuda düzenli
bilgilendirme yapmaktır.
Bilsemonline, düşünsel dünyada çocuklarımızın zekasını birçok alanda doğrudan geliştirebilecek, özel uzmanlar tarafından hazırlanan sorularla gelişimine katkı sağlayacak ve özellikle disipline olmaları, rekabet duygusunu tatmaları için en uygun platformdur. Her gün özel olarak çocuklarımızın sıkılmayacağı zaman aralıklarında sürekli güncellenen soru ve deneme sınavları ile çocuğumuzun gelişimini doğrudan takip edebileceğimiz bu platform, özellikle çocuklarımızın kayıp zaman ihtimali yüksek olan bu uzun yaz tatilinde en doğru seçenektir.